top of page

PSİKOSOMATİK RAHATSIZLIKLAR: Ruhsal Dünyamızın Bedensel Dışavurumu

  • Yazarın fotoğrafı: Havva Nur KAN
    Havva Nur KAN
  • 31 Eki 2024
  • 2 dakikada okunur


Psikosomatik rahatsızlıklar, ruhsal dünyada çözülmeyen duygusal çatışmaların veya stresin bedensel semptomlar yoluyla ifade bulduğu sağlık problemleri olarak tanımlanır. Fiziksel olarak bir neden bulunamayan bu rahatsızlıklar, genellikle bireyin ruhsal durumuna bağlı olarak ortaya çıkar ve psikolojik faktörler ile bedensel sağlık arasındaki güçlü bağlantıyı gözler önüne serer. Baş ağrıları, mide ülseri, astım, hipertansiyon gibi rahatsızlıklar, psikosomatik hastalıklar arasında sayılabilir ve kökeninde genellikle ruhsal gerilimler, baskılanmış duygular veya çözülmemiş içsel çatışmalar yatmaktadır.


Psikosomatik Hastalıkların Psikanalitik Kuramı: Franz Alexander ve Freud’un İzleri

Psikosomatik hastalıkların temel teorisini geliştiren isim, psikanalist Franz Alexander’dır. Alexander, bilinçdışı çatışmaların ve baş edilemeyen duygusal yüklerin bedene yansıyarak hastalıklara yol açabileceği fikrini ortaya atmıştır. Sigmund Freud’un psikanaliz teorisinden etkilenen Alexander, zihinsel ve bedensel sistemlerin iç içe olduğunu savunmuş ve psikosomatik hastalıkların ruhsal çatışmalarla ilişkisinin altını çizmiştir. Alexander’a göre, özellikle bastırılan duygular veya çözümlenemeyen içsel çatışmalar, beden üzerinde çeşitli semptomlara dönüşebilir. Örneğin, uzun süreli stres veya baskılanmış öfke, hipertansiyona veya mide rahatsızlıklarına yol açabilir.




Psikosomatik Rahatsızlıklar Neden Oluşur?

Psikosomatik rahatsızlıkların oluşmasında çeşitli psikolojik faktörlerin rol oynadığı düşünülmektedir. Bu faktörler arasında çocukluk döneminde yaşanan travmatik deneyimler, kaygı, bastırılmış duygular ve stres gibi etkenler öne çıkar. Psikanalitik teoriye göre, bu tür duygusal çatışmalar işlenmediğinde ve ifade edilmediğinde bilinçdışı düzeyde bir enerji birikimine neden olur. Beden, bu enerjiyi bir tür “çıkış yolu” olarak algılar ve çeşitli semptomlarla yanıt verir. Böylece psikosomatik belirtiler, kişinin ruhsal dünyasındaki çözülmemiş çatışmaların bir ifadesi haline gelir.




Psikosomatik Semptomların Örnekleri

Psikosomatik rahatsızlıklar geniş bir yelpazede kendini gösterebilir. Sık rastlanan bazı psikosomatik semptomlar şunlardır:

Baş ağrıları ve Migren

Ülser ve Mide problemleri 

Sindirim sorunları

Cilt sorunları ve Deri Hastalıkları 

(egzama, sedef hastalığı, döküntüler gibi)

Kas gerginlikleri ve ağrılar

Astım ve Solunum Problemleri

Hipertansiyon

Kalp çarpıntısı ve Göğüs  Ağrıları


Psikanalitik Terapi ve Psikosomatik Rahatsızlıklar

Psikanalitik terapiler, psikosomatik rahatsızlıkların çözümünde sıklıkla tercih edilen yöntemler arasındadır. Bu terapiler, danışanların bilinçdışında kalan çatışmalarını anlamalarına ve bastırılmış duygularını ifade etmelerine yardımcı olur. Terapistler, danışanların bedensel semptomları üzerinden ruhsal dünyalarına ulaşarak iyileşme sürecini desteklerler. Psikanalitik yaklaşım, bireylerin bedenleriyle ruhsal dünyaları arasındaki ilişkiyi keşfetmelerine olanak tanır ve semptomların altında yatan duygusal dinamiklerin çözülmesine yardımcı olur.


Bedensel Sağlık Ruhsal Sağlığımızın Yansımasıdır

Psikosomatik rahatsızlıklar, fiziksel sağlığın ruhsal dünyamızla ne denli bağlantılı olduğunu anlamamızı sağlar. Ruhsal çatışmaların ve çözülmeyen duygusal yaraların bedene yansıması, bize zihin ve beden arasındaki güçlü bağı hatırlatır. Bu bağlamda, bedenimizin verdiği sinyalleri anlamak, ruhsal sağlığımızı iyileştirmek ve kendimizle daha derin bir bağ kurmak için önemlidir.

Bu tür rahatsızlıklarla başa çıkmak için sadece bedensel tedaviler değil, aynı zamanda ruhsal çözümlemeler de gereklidir. Zihinsel ve bedensel sağlığın birlikte ele alındığı bütüncül yaklaşımlar, psikosomatik hastalıklarla mücadelede etkili bir çözüm sunar.

Comentarios


bottom of page